"Hiçbir önerme kusursuz bilgi iddiasında bulunamaz"

HDP: Kobanê Provokasyonunun araştırılması yönünde TBMM'ye sunduğumuz dokuz araştırma önergesi ve yüzlerce soru önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi  İddianame 37 kişinin ölümü, çok sayıda kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylardan HDP’yi sorumlu tutarken, HDP ise davayı “partiyi kriminalize ederek demokratik siyasetten tasfiye amacı taşıyan siyasi bir kumpas” olarak değerlendiriyor. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, 6-8 Ekim Kobanê Olayları ile ilgili iddianameyi “4 Kasım darbesi gibi HDP’nin varlığına yönelik bir kumpas davası” olarak nitelendirdi, “Siyasi amaç, HDP’yi demokratik siyasetin dışına itmek, muhalefet görevini engellemek, büyümesini önlemek” dedi. Bu konuda Meclis’te 9 Araştırma Komisyonu kurulması önergesinin reddedildiğine ve yüzlerce soru önergesinin yanıtsız kaldığına dikkat çeken Beştaş, “Peşine düşen biz, kaçan onlar” dedi.

  "Hızır batıni anlamda sana uzanan Tanrı'nın eli, görünmeyen yüzüdür. Bedensel değil tinsel kimliktir Hızır." Medet Ya Hızır

“Dünyanın her yerini kendi yuvası yapan, köklerini sorgulayan ama aynı zamanda tüm gezegene kök salan, gelip geçiciliğinin bilincinde, yeryüzünü ortak payda yaparak düşmanlık ilişkisinden kurtulabilecek bir insanlık mümkün mü? Hümanizmin de ötesine geçerek bütün canlıları kapsayacak bir politika ve ortak bir soyağacı tesis edilebilir mi? Yoksa treni çoktan kaçırdık mı?” -  Achille Mbembe via elamidirius@blogspot Köksüzlükten ve baskıdan kuruyan sürgünleriz... ANASINI ATASINI YOK SAYANLARIN "PİÇLEŞMESİ" " 'Piçleşme eğilimi' tabirinde kullandığım piç, veled-i zina anlamında değildir. Piç, her şeyin bozulmuş ve asıl niteliklerini çevresi sebebiyle kaybetmiş haline, hayvanın şekil itibariyle bozuk yavrusuna, bir ağacın çevresinde çıkan ve köksüzlükten kuruyan sürgününe denir. " İHB Kurumsal destekli "PİÇLEŞTİRME" ve sistematik istismar: Bknz Bizler terörist değiliz; devletin asimilasyon politikalarıyla dejenerasyona uğramamıza rağmen aslını inkâr etmey...

via elamidirius.blogspot İlahiyatçı Kılıç: Ateistlerin yaşamı Kuran'a daha uygun Ateizm Derneği ve ilahiyatçı Cemil Kılıç, Konda'nın raporunda ateistlerin sayısının artmasını değerlendirdi. Kılıç'a göre bugünün Türkiye'sinde ateistler, Müslümanlara göre Kuran’a daha uygun ve daha ahlaklı yaşıyor. Türkiye'de namaz, hac ya da türban takmak gibi dini ritüelleri yerine getirenlerin dindar olarak tanımlandığını belirten Kılıç, İslamiyet’in yalnızca ritüellerden ibaret olmadığınıysa şu sözlerle anlatıyor: "Oysa ahlaki ve insan hakları değerleri üzerinden de bir dindarlık tanımlaması yapılması gerekiyor. Gözlemlerime göre itikadi anlamda Türkiye’deki Müslümanların sayısı yüzde 60’ı geçmez." Konda’nın raporuna atıfta bulunan ilahiyatçı, azalan dindarlığın bunlardan hangisi olduğunu ise şöyle sorguluyor: "Türkiye’de hâkim olan Emevi Müslümanlığı’dır. Kuran’da geçen namaz, haksızlıklara bir isyandır. Emevi Müslümanlığı’ndaki namazsa sultana, devle...

  İlhami Işık'ın  Ankara Ekpresi' nde kaleme aldığı yazı: Kürt doğdum 1959 Batman doğumluyum.   Bizde Kürtçe konuşulur. Benim babam Türkçe bilmezdi, annem Türkçe bilmezdi. Kardeşlerim bilmezdi, komşularımız bilmezdi. Komşumuz Hacı Yusuf, Kürt dengbejiydi. Müthiş bir sesi vardı. Diğer komşularımız hepsi öyle. Ve biz Kürtçe şakalaşırdık, Kürtçe gülerdik, Kürtçe ağlardık ama hiç kimse Kürtçe konuştuğumuz için bizi dövmezdi, bizi aşağılamazdı, hakaret etmezdi sokağımızda mahallemizde. Çarşıya giderken, pazara giderken Kürtçe konuştuğumuz için utanmazdık.   Ama bir gün okul yaşım geldi ve okula başladım. Başlar başlamaz da Kürtçe konuştuğumdan ötürü – başka hangi dil konuşacaktım, başka bir dil bilme/öğrenme şansım yok, Kürt olarak doğmuşum – Türkçe öğretilirken dayak yedik.   Bir gün öğretmen beni çok kötü dövdü. Ama çok kötü dövmüştü.   Eve dönünce babaannem benim babama ‘amcan görmesin’ dedi. Çünkü amcam görürse olay çıkaracak. Bu çocuk neden sürekli burnu ka...

  via elamidirius@blogspot Çocuk istismarlarını kapsayan ağır hak ihlalleri ve bunlara ev sahipliği yapan devlet kurumları Anneyle evlat arasında bile aşağılık manipülasyonları yapacak kadar cüretkarlaşan bu şer odağıyla kendimiz mücadele edeceğiz  anlaşılan. MÜTEDEYYİN CAMİANIN aktif rol üstlendiği ve kurumsal destek aldığı bütün sapkın kurgu ve senaryolar ortada. Hikayelerini ekseriyetle FUHUŞ, ENSEST, YANİ CİNSELLİKLE ALAKALI BİLUMUM SAPKINLIKLAR üzerine inşa eden çok aşağılık bir düşmana çattık. N'apalım, savaşacağız! Haneye tecavüz, cana ve mala kast etme, nitelikli iftira üretme, çocuk istismarı gibi ağır suçlara ortak olanlar kendilerini daha nereye kadar gizleyecekler? Tek yaşayan bir kadını dışarıdayken dijital takibe alan, evine yasa dışı yollarla girerek çocuklara pornografik çekimler yaptıran ve üretilen materyalleri sosyal ağlara servis edenler kimdir?  Konut dokunulmazlığını ihlal ederek birbirlerinin pornografik çekimlerini yapan çocuklarla ilgili ne tür bi...

Şifremi değiştirmeme rağmen arka arkaya beş kez kırıp ayarlardan paylaşımlarımı "herkese açık" tan "özel" e çeviren kimdir? "Makedonya Kralı II. Filippos'un en güvendiği silah, rüşvet ve ahlâk bozma olmuştur. Altın yüklü bir eşeğin en güçlü hisarı bile kolayca fethedebileceğini söylerdi II. Filippos. .." Sosyal Medya Şirketlerinin Türkiye'de ofislerinin olması elbette gerekir. 83 milyon nüfusu olan bir ülkeyiz nihayetinde. Ne var ki mevcut iktidar ofis çalışanlarını çağa uyarlanmış entrika ve kumpaslarla, rüşvet ağıyla kendisine tabi kılacağını ve muhaliflerine karşı tezgahlarda kullanacağını düşünerek hareket ediyorsa oturup bunu da bir düşünmek gerekir. FETÖ bunu sınır ötesindeki elemanlarıyla zaten yapıyordu. Onlara öykünen ardılları niçin yapmasın. Zaten hukukla araları iyi değil. Hukuk dışılık da işlerine geldiğine göre...

Modern bir hukuk devleti olmak ile yozlaşmış bir mafya devleti olmak arasındaki tercih hâlâ mafya devleti olmaktan yana mıdır?

  via alismetamorphosis@blogspot Fişleme Cumhuriyeti Dünya nimetlerine, makama mevkiye tamah etmedi. Ne Ermenistan'daki Ermeniler'e, ne diasporadaki Ermeniler'e, ne de Türkiye'deki T.C. yurttaşlarına yaranamadı. Öyle bir kaygısı da yoktu. İnsanlığa nimet uzlaşmacı fikirlerin savunucusuydu. Fikirlerini kırıp dökmeden ifade ediyordu. Bu bile kindar nesilleri besleyen tekçi zihniyeti çok rahatsız etti. Türkiye'de küfür yerine kullanılan etnik kimliğiyle "haddini bilmeliydi". 19 Ocak 2007 tarihinde 18 yaşında bir tetikçi  tarafından cadde ortasında suikaste uğradı. Hrant Dink daha birçokları gibi bu toprakların en hayırlı insan evlatlarındandı. Yok yere hayatı söndürüldü. Daha öncekiler gibi... Bu da yetmedi kindar nesli yetiştirenlere. Hrant Dink'in anmasına gidenler olarak bizler de fişlendik. Gözaltında kaybedilen Kürtlerin akibetini soran Cumartesi Annelerinin 400. haftasında fişlendiğimiz gibi. Kendi öz vatanımızda özel paramiliter çetelerin erginleşm...