Kayıtlar

Bizler Türkiye Kürtleri olarak

BİZLER TÜRKİYE KÜRTLERİ OLARAK Ekim 06, 2019 Sınırın hemen öte yanında kalan soydaşlarımız için endişe duyuyoruz. Bizim vergilerimizle alınan savaş mühimmatıyla soydaşlarımızın yaşadığı kentlere yönelik askeri harekat için Kürt toplumundan onay alındığını düşünüyor musunuz? Muhteviyatı muamma ÖSO ile TSK ortak harekatıyla işgal edilen Afrin'de biz Kürtler açısından, Afrin'in sahibi Kürt Soydaşlarımız açısından hiç de iç açıcı bir manzara görünmüyor. Barış terimlerini kullanarak bir halkı yerinen yurdundan sürüklemek bu dünyanın bilmediği taktik değildir. Amerika da Irak'a, Afganistan'a topla, tüfekle, asker yığınağı yaparak, işgalle ve yerel işbirlikçileriyle barış ve huzur götürüyor yıllardır. Bugün Irak ve Afganistan savaşın, çatışma ortamının, yoksulluğun pençesinden kurtulamamış iki ülke. Savaşın ve işgalin barış ve refah getirdiği nerede görülmüştür!!! BİZ KÜRTLERİ DÖRT PARÇADA EZDİĞİNİZ YETER!  Ela Midirius

Saf çıkarcı pragmatizmi en açık yüreklilikle ifade eden ilk dünya lideri Donald J.Trump

Resim

Irak'ta işsizlik ve yoksulluğa karşı eylemlerin genel seyri nedir?

Resim
"Çatıdan keskin nişancılar hem polis hem göstericilere ateş ediyorsa kuşkusuz durumu kızıştırmaya dönük üçüncü bir el devrededir. Bu senaryo Suriye krizinin başında da başarılı bir şekilde uygulanmıştı. Fakat bu teori sokakta ölümüne isyan eden gençlerin iradesini görmezden geliyor ve haklı öfkeyi değersizleştiriyor. .. Irak’ın ‘ölüm turu’ bir haftada 100’ü aşkın can aldı. Geride binden fazla yaralı bıraktı. 2011 isyanı, 2015 isyanı, 2018 isyanı siyasete ders olmadı. Amerikan işgaliyle oturtulan etno-mezhepçi sistemin hastalıkları kurutulmadıkça halkın ödediği bedel de siyasetin umursamazlığı da bitmeyecek. İktidarı bahşeden ya da geri alan basitçe halkın oyları değil, her ne kadar ‘demokratik’ seçimlerle bir parlamento oluşsa da… Uzun yıllar iktidardan uzak kalmış İslamcı Şii hareketlerin geçmişin kayıplarını telafi etmek istercesine kaynaklara saldırması, İslamcı Sünni partilerin alan bulmasına karşın iktidar ayrıcalığını yitirmiş Sünnilerdeki intikamcı yaklaşım ve Kürtlerin zo...

Kuşkuyla bakın en küçük olaya bile!

İstediğince yalın görünsün göze Kuşkuyla bakın en küçük olaya bile! Sınayın gerekli olup olmadığını, Hele “alışılagelmiş” türden ise! Açıkça istiyoruz şunu sizden: Sakın doğal bulmayın hep alışılageleni! Çünkü artık hiçbir şeye doğal denmemeli; Şu kanlı kargaşanın, şu düzenli geçinen düzensizliğin, serserice başına buyrukluğun ve insanla ilintisini yitirmiş insanlığın egemen olduğu dönemlerde kimse demesin: Doğaldır bu olup bitenler; böyle denmesin ki. Her şeyin değişebileceğine inanılsın. Bertolt Brecht

Tayfun Atay: Adnan Hoca’nın kullanım süresi dolmuştur

Resim
https://tr.euronews.com/embed/493160 Türkiye'de din konusunda çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Tayfun Atay, Adnan Oktar ve grubuyla ilgili, “Adnan Hoca çevresi denilen oluşumun kullanım süresi 2002’den bu yana Türkiye Cumhuriyeti üzerinde hakimiyet kurmuş AK Parti iktidarı açısından dolmuştur” dedi. Atay, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek"ten yargılamasına başlanan Adnan Oktar ve grubunu Euronews'e değerlendirdi. İslam'ın artık Türkiye'de sistemin dinamosu haline geldiğini belirterek bir zamanlar işlevsel olarak görülen Oktar grubu türündeki yapıların kullanım süresinin dolduğunu belirtti. Tayfun Atay, Batılı bazı örneklere de benzettiği Adnan Hoca grubunu şöyle anlatıyor: "1980'lerin başından itibaren karşımıza çıkan bir grup. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de İslami hareketlilik, özellikle İran Devrimi sonrasında, etkin bir şekilde pek çok farklı oluşumla karşımıza çıkıyor. Adnan Hoca grubu bunlar arasında daha ç...

17 Eylül 1982: Sabra ve Şatilla katliamında binlerce Filistinli katledildi

Resim
Sabra ve Şatilla Katliamı Açıklama Sabra ve Şatilla katliamı, 16 Eylül 1982 tarihinde İsrail yanlısı aşırı sağcı Hristiyan Falanjist milislerin Batı Beyrut'ta Sabra ve Şatilla adındaki Filistin mülteci kamplarını basarak çocuklar dâhil yüzlerce kişiyi katletmesi olayıdır. Vikipedi Tarih : 16 Eyl 1982 – 18 Eyl 1982 17 Eylül 1982: Sabra ve Şatilla katliamında binlerce Filistinli katledildi 17.09.2016 - Marksist.org Sabra ve Şatilla katliamı, yakın tarihin en barbarca eylemlerinden biridir. Aralarında yaşlıların, kadınların ve çocukların çoğunlukta olduğu binlerce silahsız ve savunmasız Filistinli mülteci, İsrail ordusunun denetimi ve gözetimi altındaki Falanjistler tarafından canice bir imha planıyla katledildiler. Birleşmiş Milletler, 16 Aralık 1982'de bu katliamı mahkûm etti ve bir soykırım olduğunu onayladı. Sabra ve Şatilla katliamı, İsrail ile Falanjistler arasındaki işbirliğinin sonucuydu. Filistin halkına ve Filistin Kurtuluş Örg...

Dünyadan Benzerlikler - Kolombia örneğinde Barış Süreçlerinin Sabote Edilmesi

Resim
Kolombiya: Krizdeki barış süreci Ertan EROL / Evrensel Korkulan -ama belki de beklenmekte olan- gerçekleşti ve Kolombiya’da kırılgan barış süreci büyük bir darbe aldı. Kolombiya hükümeti ve FARC arasında imzalanan Havana Barış Anlaşmasının kabulünün üzerinden iki sene geçtikten sonra FARC’ın önemli isimlerinden Iván Márquez, Jesús Santrich ve El Paisa’nın oluşturduğu bir grup eski gerilla silahlı mücadeleye geri döndüklerini ilan ettiler. Her ne kadar aktif bir silahlı mücadeleye girmeyeceklerini belirtmiş olsalar da Kolombiya hükümeti tarafından anlaşmanın garantileri dışına çıkarıldılar. Başkan Duque hızlı bir biçimde bu kişilerin etkisiz hale getirilmesi için özel bir ekip kurduklarını ve başlarına ödül koyduklarını açıkladı. Hiç şüphesiz bu durum barış sürecini en başından beri baltalamak isteyen Uribeci siyasi cephenin büyük bir başarısı olarak yorumlanmalı. Çünkü barış anlaşmasının mimarı olan Juan Manuel Santos’un başkanlık görevinin bitmesi ve Uribeci Iván Duque’nin Başka...

Halktan Kopuk Yöneticilerin "Meselesi" Nedir?

Resim
Hafıza - 06/03/2013 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik:  "ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNİLİR. BİZİM MESELEMİZ BU DEĞİL" Balçiçek İlter'in birçok izleyiciden gelen asgari ücretle ilgili eleştirileri belirtmesi üzerine Çelik şöyle cevap verdi: "Asgari ücretle geçinilmez diye bir şey yok. Geçinirsiniz. Ona mahkumsanız 800 TL de büyük bir paradır. Netice itibariyle peynirin kilosunun fiyatı bellidir, ekmeğin fiyatı bellidir. Bir geçim sürdürebilirsiniz. Bizim meselemiz bu değil. Bunu istismar etmemek lazım." Kaynak: Bakan Çelik: Asgari ücretle geçinilir Halktan kopuk basiretsiz yöneticilerin iktidarda kendilerine alan açılmasını sağlayan yapılar sorgulanmalıdır. Bakan Çelik ile ilgili basit bir internet taraması yaptığımızda, Soma Faciasındaki duruşundan, ŞEHVETİYE TARİKATLARININ ve Yüksek mercilerdeki kişilere yönelik kumpas ve kaset savaşlarının AMİRAL GEMİSİ NE DÖNÜŞEN Adnan Oktar Tarikatı ve suç örgütüne yönelik operasyonda 1999'da Dönemin...

Türkiye'de Sosyal Adalet(sizlik)

"ILO Anayasası (1919), “Başlangıç”  bölümünün ilk cümlesinde, 'Evrensel ve kalıcı bir barışın ancak sosyal adalet temeline dayalı' olduğu vurgulanır.  Avrupa İstatistik Ofisinin 2017 yılına ait gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçları, Türkiye’nin 34 Avrupa ülkesi içerisinde, gelir dağılımı eşitsizliğinde ikinci sırada bulunduğunu gösteriyor. Buna göre, TÜİK verileri, 2017’de Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesimin, gelirin yüzde 47.4’ünü, en yoksul yüzde 40’lık kesimin ise toplam gelirden yüzde 17 pay aldığını gösteriyor. Başka bir ifade ile, bu durum, sosyal sınıf ve tabakalar arasındaki korkunç gelir dağılımı eşitsizliğini/adaletsizliğini -sosyal adaletin olmadığını- ortaya koymaktadır. Son kırk yılda uygulanan ekonomi politikaların  neden olduğu “durum”  hakkında, Korkut Boratav, 'Türkiye’de neoliberalizmin kırkıncı yılını bir krizin içinden geçerek yaşıyoruz. Kriz bir yana, ekonomi yönetimi felç durumundadır.(…) gelecek belirsizdir' şeklinde değerle...

İşgal altında parçalanmış Anayurdunda tutsak yaşamak

Resim
Kürtler şu dünyada 40 milyonluk nüfusuna rağmen kendi Anayurdunda, kendi Ata topraklarında tutsak yaşayan tek halktır. Bu durum sadece biz Kürtlerin değil uygar dünyanın bir ayıbıdır. Kendi topraklarımızın her bir parçasında zulmün ayrı tonunu yaşıyrouz. Türk Demokrasi Anlayışı: Seçilmişi görevden alıp atanmışı yerine getirmek