"Hiçbir önerme kusursuz bilgi iddiasında bulunamaz"

Devlet kurumlarında ve siyasette Irkçı ve Dinci Faşizmin sinerjisi Bir anneyle evladı söz konusu olduğunda dahi devlet kurumlarının ve farklı siyasi sekterlerin köhnemiş ırkçı/ayrımcı reflekslerle hareket etmesi kabul edilemez. Yıllara uzanan nitelikli kara propagandada tarafların kimliklerine ve temsil ettikleri kesime baktığımızda ortaya zaten bildiğimiz manzara çıkıyor. Eski eş Bitlis'te görev yapmış Kore'de savaşmış bir albay çocuğu (Ordu) , eski eşin 1978'de Samsun'da faşistler tarafından katledilen abisi Nurettin Altaylı bir devrimci (Beyaz sosyalist camia) , eski eşin yeni eşi Nagihan Gür Altaylı Yozgatlı bir avukat; çevre olarak hem sosyal demokratlarla hem de mevcut iktidar güçleriyle dirsek temasında bulunan, her iki gruptan da fetö iltisaklı bağlantıları olan bir şahıs, Eski eşin Antalya'da otelcilik yapan Turancı kuzeni Celalettin Altaylı ırkçı bir Kürt düşmanı ... Alis'e yönelik itibarsızlaştırma ve yıldırma için düğmeye basmaları çok kolay olmu

Asit Kuyularından siber saldırılara dünden bugüne derin devlet geleneği... "Devlette devamlılık esastır"ın Türkiye'deki manasını en iyi biz Kürt'ler biliriz. Türkiye Cumhuriyeti'nde insan gibi yaşamak için vatandaşlık bağı yetmiyor. Tek tipleştirmedeki ısrar, farklı mekanizmalarla sürüyor. Fikri hür, irfanı ve vicdanı hür insanlara tahammül edilmiyor. Üniter devlet yapısı, üçüncü dünya ülkesi sıfatından kurtulamadığından, sırtını dayadığı paramiliter güçlerle yoluna devam ediyor. Bu yapı zaman içerisinde şekil de değiştirse, özündeki insanlığa düşman mantalitesi hiç sarsılmadan devam ediyor. "Öteki" olana, "aykırı" olarak kodlanana yönelik yasa, ahlak ve insanlık dışı yaptırımlarla varlığını sürdürüyor. Biz Kürt'ler ve Alevi'ler, iktidar değişse de onlarca yıldır temel hak ve hürriyetlerimize kastedenlerin değişmediğini görüyoruz. Köyleri Yakan zihniyetin , mega kentin havuzlu sitelerinde fişledikleri Alevi Kürtleri , yalnız gördükler