Kayıtlar

Mart, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Suçu Bildirmeme Suçları TCK 278/279/280

Resim
   Suçu bildirmeme Madde-278 (1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Mağdurun on beş yaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan engelli olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır.(1) (4) Tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler bakımından cezaya hükmolunmaz. Ancak, suçu önleme yükümlülüğünün varlığı dolayısıyla ceza sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır. Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi Madde-279 (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme...

Demokratik bir cumhuriyete ne kadar yakınız?

Resim
[Hüsnü Öndül'ün Kaleminden/Evrensel Gazetesi] Bir seçim dönemi yaşanıyor ve hatırlıyoruz. Türkiye fotoğrafına bakmaya çalışıyoruz. Bakınız, Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu 1923’ten itibaren sık sık olağanüstü rejim koşullarında yönetilmiştir. 1923-1987 döneminde- çeşitli tarihlerde- toplam 26 yıl sıkıyönetim askeri rejimi yaşanmış. 1987-2002 döneminde 15 yıl olağanüstü hal [OHAL] rejimi yaşanmış. Toplama baktığımızda, sıkıyönetim ve olağanüstü hal rejimleri altında toplam 41 yıl ve 2016-2018 döneminde de 2 yıl OHAL rejimi olmak üzere Türkiye’de toplamda 43 yıl olağanüstü yönetim usulleri uygulanmıştır. Cumhuriyetin en eski evresine gidelim. 1925-1938 dönemi yargılamalarına bakıyoruz. Genelkurmay Harb Tarihi Başkanlığı tarafından yayımlanan Türkiye Cumhuriyetinde Ayaklanmalar (1924-1938) adlı kitaba göre, 1924-1938 döneminde çıkan 18 ayaklanmanın 16’sı Kürt ayaklanmasıdır. 1925-1938 dönemindeki yargılamalar içinde İstiklal Mahkemeleri yargılamaları, 1927 TKP tutuklamaları ve yargılam...

Yeni Dünyanın Yeni Bileşenleri: Büyük Veri Analitiği ve Yapay Zeka

Resim
 " Britanya’da Lordlar Kamarası’nın ' İngiltere’de Yapay Zeka '  üzerine sunduğu en son raporda, 'Halkın yapay zekanın kendileri hakkındaki kararlarda nasıl ve ne zaman kullanıldığını ve bunun bireysel olarak nasıl etkileri olabileceğini bilmesi gerekir,' diyor."

Paralel Devlet Yapılanmaları: Emniyet ve Yargıdaki Çıkar Grupları

Resim
Geçtiğimiz yüz yılda maruz kaldığımız kurumsal ayrımcılığın yeni versiyonlarıyla karşılaşmak istemiyorsak,  yapay zeka teknolojisiyle geliştirilecek olan 'robot yargıç' döneminin  önyargı otomasyonuna   dönüşmemesi için mücadele etmeliyiz. Zira Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin asli unsurları Alevi Kürtler olarak tekçi zihniyetin önyargı otomasyonu gibi davranan organik yargıçlarının/savcılarının hatalı ve anti-demoktatik kararlarından yeteri kadar çektik. Kurumsal ayrımcılığın sebep olduğu kötülük hali ancak ve ancak yeni kötülükleri doğurur. Bunun önüne, paramiliter suç yapılanmalarından medet ummayan saygın bir devlet iradesi ve toplumsal bir uzlaşıyla geçilebilir.  via alismetamorphosis@gmail.com Yıllardır Yargıda, Emniyette, sosyal hayatta ve internetin troll ağlarında eş zamanlı olarak örgütlenen paralel yapılanmanın saldırılarıyla mücadele ediyorum. Haklı gerekçeyi görmezden gelerek belli güç odaklarının "işlevsel aparatı" olarak iş gören Hakimlerin/Savcıları...

Newroz Piroz Be

 

Savcısı uyuşturucu baronu, polisi kurye çıkan bir devlet çatısı altında güvende olamayız

Resim
  via alismetamorphosis.blogspot Oğlumun ne tür grupların baskısı altında kaldığını aşağı yukarı bilsem de bütün çabalarıma rağmen olayların bütününe vakıf olamadım. Çünkü sadece çocuk istismarcısı organize çetelerin değil onların Emniyet ve Yargı birimlerindeki uzantılarının  "Taraflı, Bağımlı ve Sorumsuz"  kararlarıyla devam eden organize itibarsızlaştırma saldırılarına da maruz kaldım. Geçen sene bu zamanlarda babasında kalan oğlumu okul çıkışında görmeye gittim. Gayet güzel bir karşılama ve diyalogla Maltepe Tugay Yolu 'ndan yürümeye başladık. Ta ki sağımızdaki bir ara yoldan önümüze çıkan eski bir arabaya doluşmuş bir grup gencin bize yönelttikleri bakışlara kadar. Cem'in modu o dakikadan sonra 180 derece ters döndü. Bir anda benimle görüşmek istemediğini, bir daha okul çıkışına gelmemi istemediğini söyleyerek benden uzaklaştı.  Bir yıl oldu . İletişim çabalarıma hiçbir karşılık vermiyor.  2017 Ekim'inden beri aynı kısır döngü yü yaşıyorum. Bunu ne arkadaşı...

İlkesiz, kuralsız, sorumsuz, yolunu şaşırmış bir siyasi zemindeyiz

Resim
"Geleneksel muhafazakârlığın İslami referanslarla yeniden biçimlendirildiği bir kurucu ideoloji AKP’nin iktidar sürecini yönlendirdi. Kapitalizmin liberal iktisadi kuralsızlığının muhafazakâr siyasi kuralsızlıkla tamamlandığı ve dolayısıyla keyfiliğin ve kurumsal yolsuzluklarla yaşanan bir süreç içindeyiz. Türkiye, liberal ve muhafazakâr şiddetin 'yeni' formlarla birleştirildiği bir otoriterleşmenin yüzünü faşizme en yakın biçimde döndürülmüş hali ile karşı karşıya kaldı. Güçsüzlüğün gücü hem kullanana hem muhatabına sefalet getirir ki burada muhatap toplum. Bu gün yaşanan budur. İktidar siyasi bir sefalet içine düşerken, toplum maddi, yaşamsal bir sefalet içine düşürülmüştür. Muhalefetin sefaleti ayrı bir konu. Burada akılda tutulması gereken mesele, tüm bunlar yaşanırken iktidarın bu toplumda hala bir karşılığının bulunmasıdır ki bu da toplumun bir kısmının otoratizmi içselleştirmiş, ikna olmuş olmasıdır." [ Yalanın Kurumsallaşması / Evrensel ]

Deprem mağdurlarının yaralarını sarmak için Ekmek ve Gül'den Kızkardeşlik Köprüsü

Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz! Deprem bölgesindeki kız kardeşlerimizin yaralarını sarmak, depremde birleşen ellerimizi hayatı yeniden kurarken de hiç ayırmamak için tüm kadınlara çağrımız var!