Kayıtlar

Haziran, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

4 bin 300 Tüpraş işçisi 6 aydır hakkını istiyor, patron tehdit ediyor

Resim
Altı aydır sürüncemede kalan toplusözleşme görüşmelerinde her geçen yıl kârına kâr katan Zenginler ligindeki Koç Holdingin dayatmaları sürüyor. Buna karşılık üretimden gelen gücünü ve eylem yapma hakkını kullanan TÜPRAŞ işçisinin onurlu ve kararlı mücadelesi de sürüyor. Mektup: TÜPRAŞ’ta canın pahasına çalışırsın Mayıs 29, 2019 Koç'un dayatmalarına karşı direnen bir TÜPRAŞ işçisi çalıştıkları zorlu koşulları anlattı. Bir TÜPRAŞ işçisi İzmir Sabah her gün soluduğun gaz kokusunun vermiş olduğu yorgunlukla kalkarsın. Bir telaş içinde koşuşturma, herkes işine zamanında gitmeyi hedefliyor. Müthiş güvenlik önlemleri içerisinde fabrikaya girersin ve start verilir. O sabahın temiz güzel kokusu yerini gaz kokularına bırakır. Ünitene gidersin, sanki askerde silah kuşanır gibi yanmaz iş kıyafetlerini giyersin, gaz dedektörünü takarsın, acil kaçış maskeni takarsın, water jeli (göze gelebilecek asit ve diğer tehlikelere karşı ve yanıklara ilk müdahale ...

"Hiçbir Şey Kendiliğinden Güzel Olmaz"

Resim
"Hiçbir şey kendiliğinden güzel olmayacak. İşçi ve emekçilerin değişim beklentisi var. 'Biz oy verdik kendiliğinden olsun' diyemeyiz. Ekonomik kriz, Kürt sorununun demokratik çözümü, laiklik, yargı bağımsızlığı, siyasi baskılar ve gericilik, işçi sınıfı ve emekçilerin toplu pazarlık ve örgütlenme hakları gibi sorunları düşündüğümüzde bu değişimin gerçekleşmesi için tek çözüm mücadeledir. Bu ülkemizin geleceğine dair sorumluluğumuzdur." Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan

Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı?

Resim
"Kuran'ın şeytan dediği yerlerde ya kibir kastediliyordur, ya öfke kastediliyordur, ya şehvet kastediliyordur, ya haset kastediliyordur, ya ihtiras kastediliyordur veya kin kastediliyordur. Bunların hepsi insanoğlunun içindeki dürtülerdir. Bunların Kuran'daki ortak ismi şahıslaştırılmış kişileşmiş ismi Şeytan dır. Şeytana uymayın demek kibirlenmeyin, öfkelenmeyin, şehvetinizin peşine düşmeyin, kin gütmeyin, ihtiras sahibi olmayın demektir. " - İhsan Eliaçık

Markalar Kendi Network’lerini Oluşturuyor

"2017 yılının en önemli taktiklerinden biri olarak; markalar, kendi fenomenlerini yaratan platformlar yerine kendi fenomenlerini yaratacak ağlara sahip hale geliyor." Sorunlu bir Alan olarak Fenomen Pazarlaması

Büyük Paraların Döndüğü Kontrolsüz Fenomen Pazarlaması /Influencer Marketing

Yasaların, etik değerlerin ve geleneksel ticari kuralların dışında gelişen #FenomenPazarlaması 'na dair devletin tavrı nedir:  Gelir İdaresi Başkanlığı Mart 2016’da verdiği bir özelgede şu şekilde görüşü beyan etmiştir: "S ahip oldukları sosyal medya hesaplarına ait sayfalarda ticari bir organizasyon içerisinde, devamlı olarak reklam hizmeti veren gerçek kişilerin ticari kazanç açısından gelir vergisi mükellefi olmaları gerekmektedir."

Kendinden olmayana ekmeği çok gören siyasi erk

LİYAKAT Mİ SADAKAT Mİ - " Aralık 2018’de 461 personel alımı yapacağını duyuran İBB-İSKİ’ye mühendis, mimar, şehir plancısı, tekniker olarak çalışmak üzere başvuruda bulunan adaylara mülakatta sorulan soruları Sözcü gazetesinden Özlem Güvemli haberleştirdi . Sübhaneke duası cenaze namazında nasıl okunur, sabah namazı kaç rekat, Necip Fazıl’ın Çile kitabını okudunuz mu, Rabia işaretinin anlamı ne, İHH’nın açılımı nedir, Diriliş nesli size ne ifade ediyor ve en etkili siyasi lider kimdir türünden sorulardı bunlar. Günahı FETÖ’ye denilerek, güya son verilen soru hırsızlığının yerini her etabı iktidar kontür cevaplarla geçilebilen 100 metre engelli mülakatlar aldı. Mülakatları kazasız belasız geçebilen yandaş aday, başvurduğu işte istihdam edilebilir, geçemeyen ise şansını başka yerde arar. Sadakatin düzeyini anlamaya yarayan mülakat yegane personel alma yöntemi artık ." - Nuray Sancar / Evrensel

Ekrem İmamoğlu mu, Binali Yıldırım mı?

Yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi, Türkiye siyasetinde uzun bir zamandır topuzu kaçmış güç dengesinin kitleler lehine yeni bir dengeye oturtulması açısından önem taşıyor. 2015 yılından itibaren ülkede yaşanan seçim maratonunda dönemsel siyasi çıkarları ve parti bekaları için insanların arasına nifak sokan siyaset dili bu coğrafyanın şapka çıkaracağı bir tavır değildir. Halkın sağduyusunu küçümseyenler, kitleleri güncel siyasi çıkarları uğruna manipüle edenler bunun bir karşılığının olacağını hesap etmeliydiler. 

Gerçeklik ile Gerçekliğin Temsili arasındaki ilişkinin “Üstünü Çizmek”

Bunun güncel siyasetteki adı: Pragmatizm.  https://elamidirius.blogspot.com/2019/06/her-secim-arefesinde-tryi-ziyaret-eden.html

Fuhuş Çetelerinin Güdümüyle Kararlar Alan AİLE MAHKEMELERİ (!)

Toplumun en zayıf halkası olan kadınlarımızın ve çocuklarımızın haklarını öncelemesi beklenen Aile Mahkemeleri, organize suç çetelerinin ürettiği manipulatif bilgi ve belgelerin gölgesinde kalarak kararlar alıyorlar. Yargı sisteminde toplumun en hassas konusu olan kadın ve çocuk hakkında alınan telafisi imkansız kararlar toplum barışına en büyük tehdittir. https://alismetamorphosis.blogspot.com/2019/06/aile-mahkemelerine-kadar-uzanan-orgutlu.html

Üst Kurumlardan Tabana Sirayet Eden Kolektif Çürüme

Eşit vatandaşlık ve devletin her bir vatandaşına eşit mesafede durması mümkün müdür? https://elamidirius.blogspot.com/2019/06/alevi-kurt-sosyalist-cevrelerde-fink.html

Dünya, bildiğiniz o eski dünya değil.

Resim
Bugün marifet zannettiğiniz "başarılarınız" yarın birer utanç kaynağı olabilir. Kürt'leri yüzlerce yıldır yaşadıkları anayurtlarından "temizlemek" ve boşaltılan yerlere oradan oraya sürüklenen Arap'ları yerleştirmeyi planlamak bir başarı mıdır? Başarının kriteri insanlıktan çıkmak mıdır?

İşkence ve Kötü Muamele

Resim
İşkence ve Kötü Muamele bir İnsanlık Sorunudur "İşkenceye sıfır tolerans dedik ve bunu sağladık. Kültürel haklar konusundaki sessiz devrimleri biz gerçekleştirdik." (3 Eylül 2013) - Recep Tayyip Erdoğan İşkence ve kötü muamele iddialarını, hapishanelerde, devletin farklı ve gizli birimlerinde, göçmenlerin tutulduğu geri gönderme merkezlerinde canlı kobay olarak kullanılan insanların iddialarını görmezden gelip yok saymak ya da iddiaların üzerine gitmek. Bütün bunlar bir irade ve tercih meselesidir. Aşağıda paylaştığımız metin, basına yansıyan siyasi bir davanın savunma metnidir. Ağır işkence süreçlerine dair ayrıntılı bilgiler içermektedir: "Ben bu davamla ilgili ilk savunmamı 10 Eylül 2018 tarihinde SEGBİS aracılığıyla yaptıktan sonra serbest bırakılmıştım. Ancak, Ankara’daki davamla bu davam birleştikten sonra yeniden tutuklu yargılanmaya başladım. Ankara’da hakkımda dava açılmasının temel sebebi İstanbul’da görülen davamdan aranıyor olmam olarak ...

Serhat Tuğan’ın Annesine Tahliye Kararının Bildirildiği O Anlar...

Dönemin Devlet Güvenlik Mahkemelerinde (DGM') işkence altında imzaladıkları tutanaklarla haksız yere ömürleri çürütülen tutsaklardan 16 yaşından beri tam 28 yıldır cezaevinde yatan Serhat Tuğan’ın annesine oğlunun tahliye kararını bildirildiği o anlar... 22 Temmuz 1991’de henüz 15 yaşındayken bildiri dağıttığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve dönemin Hakkari Emniyeti’nde ağır işkencelere maruz kalan, zorla imzalatılan tutanaklarla hapse atılan Serhat Tuğan, 28 yıllık adalet arayışından sonra bugün tahliye oldu. Serhat Tuğan gibi i şkence ile alınan ifadelerle, antidemokratik kararlarıyla hafızalara kazınan dönemin DGM’leri eliyle yirmi yılı geçen sürelerle cezaevinde yatan yüzlerce insan var. Darısı diğer tutsakların başına.

هـيّـمـتـنـي - غالية بنعلي

Uzanların Türkiye Halkını Yasa Boğan Trajik Öyküsü

Resim
İmar Bankası ve Adabank'ın sahibi Uzan ailesi dövize yüksek faiz vererek büyük miktarda mevduat topluyordu. Öyle ki verdiği faiz oranı döviz kurlarının her yıl katlandığı dönemlerde bile diğer bankaların verdiği faiz oranının 2 misliydi. Bu durum kendi bankalarına giren mevduatın hızını önemli ölçüde arttırıyordu... Peki, yüksek faizle toplanan paralara ne oluyordu? Normal şartlarda bankacılık sistemlerinde toplanan mevduatın belli bir oranı likidite olarak tutulur, belli oranı Merkez Bankasına munzam karşılık olarak yatırılır. Geri kalan kısmı ise kredi olarak müşterilere verilir... Toplanan paraların çoğu yasalara aykırı bir biçimde kendi şirketlerine geri dönüşü olmayan kredi olarak verilirken, piyasada ele geçirilmesi planlanan şirketlere kredi veriliyordu. Uzanlar bankaları vasıtasıyla önce müşterilerine kredi vermiş, onlar yatırım yaptıkları anda, bir ihtarname çekerek 24 saat içinde bankanın verdiği kredinin geri ödenmesini talep etmiş, ödenmediği takdirde normal faizin 3 ...

'Günahları Resetleyen Tanrı'

Kendi sığ evrenlerinde kendilerine benzeyen bir Yaradan tahayyül etmişler. Müslümanlık ya da Hristiyanlık... Neredeyse bütün i nançlar, insanların tekamül yolculuğunun başat yardımcılarıdırlar. İnsanın "kamil insan" olma serüveninde, Müslümanlıkta son nefesinde bile tövbe etme imkanı, Hristiyanlıkta günah çıkarma olanağı tanınmış. Ancak inancın insana yol gösterici, affedici ve affettirici, ızdıraplardan kurtarıcı, hayatı kolaylaştırıcı yol ve yöntemlerini bile suistimal edenler en büyük günahkarlardır. Ateizm Nedir, ne değildir'le ilgili kısa bir bilgilendirme notu: "Ateizm; yaratıcı ve müdaheleci bir tanrıyı kabul eden teizmden, yaratıcı ancak müdahaleci olmayan bir tanrıyı kabul eden deizmden, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı veya evrenin ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğunu savunan panteizmden ve tanrının hem evrenin kendisi hem de evrenin ötesinde (aşkın) olduğunu savunan panenteizmden; ayrıca, tanrının varlığı ve yokluğu konusundaki soruları 'cevapland...

"Düşünmek zordur; bu yüzden çoğu insan yargılar"

Resim
"Kendi kalbine bakamayanın yaşamı bulanıktır; kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenler gönlünün muradını keşfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur, içeriye bakan uyanır, kendini keşfeder." Carl G. Jung

Sistemin Ultra Hırsızları: İşçinin Emeğinden Çalarak Zenginleşen Burjuva Sınıfı

Resim
"Ücretli işçinin ödenmeyen emeğinin yarattığı artı-değer, tüm burjuva sınıfının emekle elde edilmeyen gelirinin genel kaynağıdır. " - Karl Marx, Kapital, 1.cilt Politik Ekonomi Ders Kitabı s. 156

İnsanlığı ve Bilimi Değersizleştiren Sistem: Kapitalizm

"Temel sosyal bilim alanlarının yanı sıra, beyin ve sinir sistemini ileri teknolojik metotlarla inceleyen nörolojik bilimlerde son yıllarda hızlanan çalışmalarla açıklanan yeni bulgular, insan davranışlarını, tüketim ekonomisinin pazarlama uzmanları için kıymetli ve verimli –ancak bireyin kendisi için tehlikeli- bir oyun bahçesi haline getirmiştir. "

Belediyecilik bi kamu hizmetidir

Belli ideolojik çevrelerin, "kamu hizmetini" temel alması gereken belediyecilik vasıtasıyla kamu kaynaklarının tasarrufunu tekellerine alması kabul edilemez.  Bir Kürt yurttaş olarak sandığa ve vitrindeki diğer birçok çakma demokrasi pratiklerine mesafe koyduğumu ifade etmek isterim. Öte yandan, ilkesel olarak, ülke sermayesine yön veren mega kent İstanbul'un son çeyrek asırdır  aynı ideolojik çevrenin yönetimi ve tasarrufunda olması sorgulanmalıdır.  Yönetenlerin koltuklarını terk edemeyecek kadar koltuğa kök salması, demokrasi kültürünün geliştiği ülkeler için kabul edilemez bir durumdur.  Çoğunlukçu demokrasilerde seçimi kazananlar yönetimi devralırlar. Ancak ülke öyle bir seviyeye taşındı ki YSK kararlarına duyulan güven yerle yeksan oldu. Şimdiye kadar siyasi partilerin ve onlara bağlı sermaye gruplarının bekası için kırılan, dökülen kazanılmış demokratik değerlerin yeniden tesisi uzun vadede ülke halkının yararınadır ve hatta ülkenin bekası için olmaz...

"Ben Sosyalistim. Sosyalizmden başka hiçbir şeyim yoktur!"

Resim
Türkiye sol tarihinin en özgün teorisyeni ve aynı zamanda bir tıp doktoru olan  Hikmet Kıvılcımlı, 1930'larda kurduğu yayıneviyle Marksist klasikleri ilk defa Türkçeye kazandıran, ayrıca 100'ü aşkın eser veren çok değerli bir aydındır. İşçi sınıfını ve ezilen kitleleri savunan siyasi görüşleri devlet tarafından sakıncalı görülmüş ve  22,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Hikmet Kıvılcımlı'nın kaleme aldığı yazılarda en dikkat çekici yanlardan biri Kuran'dan alıntılar yapmasıdır. 'Türkiye'de Kapitazmin Gelişimi' adlı  kitabına Kuran'dan bir ayet koyarak başlamıştır. Hz Muhammed'i 'Tarihte Büyük Devrimciler" adlı kitabında Marx'ın, Engels'in, Lenin'in yanında tarihin en büyük devrimcilerinden biri olarak sayar. 1957 yılında yaptığı Eyüp Sultan konuşmasından sonra hakkında dava açılmış ve mahkumiyet almıştır. Davanın gerekçesi "Dini siyasete alet etmek" olarak kayıtlara geçmiştir. Kıvılcımlı'nın kaleminden küçük...

"Üyelerini ümitsiz çözümlere iten bir toplum, yaşamayan, değiştirilmesi gereken bir toplumdur. "

Resim
"Bir sosyal yapının işlevi insanın ihtiyaçlarını karşılayacak kurumlar inşa etmektir. Üyelerini ümitsiz çözümlere iten bir toplum, yaşamayan, değiştirilmesi gereken bir toplumdur. Bunu söylemek yurttaşın görevidir. Ne meslek ahlâkı, ne sınıf dayanışması, ne aile çıkarları bunun önüne geçebilir. Hiçbir sözüm ona millî kandırmaca aklın isteklerine galip gelemez.” "Yabancılaşmanın temel nedeni öncelikle sosyoekonomiktir, ikinci olarak da sosyal eşitsizliğin ve şiddetin içselleştirilmesi. O halde etkili olabilmek için yabancılaşmaya bu iki düzeyde de müdahale edilmelidir."

Alevi Şeriatında Tevella Teberra Kavramları

" Aleviler arasında Tevella ve Teberra'nın manası Ehlibeytin dostlarına dost, düşmanlarına düşman olmak anlamına geliyor. Ancak tarihsel süreç içerisinde Tevella Teberra'nın anlamı daha önemli hale gelmiştir. Tevella Teberra iyiden, güzelden, haktan, haklıdan yana olmak; zalime, sömürücüye, haksıza, riyakara da karşı olmak anlamına geliyor. Bu anlamıyla bir duruşu, tavrı sembolize ediyor. Ehlibeytin şahsında bir bütün halinde doğrulardan taraf olmayı, haksıza karşı olmayı temsil ediyor. Bazı dar görüşlü kimseler Tevella Teberra'nin taşıdığı anlamı, sembolize ettiği değerleri dar bir çerçevede ele alıyor. Olayın özü ise öyle sanıldığı gibi dar bir çerçevede değildir. Özde bir duruş, tavır vardır. Ve bu duruş Ehlibeytin şahsında bütünsel bir manaya sahip olup mekan ve zamanla sınırlı değildir. Yer yüzünde haksızlık olduğu müddetçe ve doğruları hakim kılma ideali olduğu müddetçe Tevella Teberra da olacaktır." Tevella= dostluk kurma, dost olma anlamı...

"PKK’ye uzun süredir elinde bulunan esirleri bırakma çağrısında bulunuyorum"

Resim
"Ben de bir zamanlar PKK’nin elinde esir kalan bir asker ve ayrıca insan hakları aktivisti olarak tüm kesimlere duyarlılık çağrısında bulunuyor ve PKK’nin elindeki esirlerin alınması için azami hayret gösterilmesi çağrısında bulunuyorum. PKK’ye de uzun süredir elinde bulunan esirleri bırakma çağrısında bulunuyorum .PKK yaptığımız bu çağrıları barış için iyi niyet göstergesi olarak görsün. Biliyorum ki devlet o insanlar dağ da çürüse herhangi bir adım atmayacaktir. Tam tersine izledikleri strateji ile onların orada kalıp çürümesi onların işine gelecektir. Bu durum aynı zamanda savaş sürecini besleyen argüman onlar için. O yüzden bu argümanı boşa çıkarmak, devlet ile değil Türk toplumu ile barış için bir adım olarak düşünülüp esir asker ve polisler oluşturulacak heyet ile bırakılmalıdır." - Yannis Vasilis Parcharidis https://parcharidisvasilis.blogspot.com/2019/05/savas-rantiyesine-karsi-pkk-bir-jest.html?spref=fb&fbclid=IwAR2Bu_AXx9Bxij0kiawCaxP9oXX-tu28pvr7RdXtwnfXzrJ...