"Hiçbir önerme kusursuz bilgi iddiasında bulunamaz"

Şehrin orta yerinde cihatçı yöntemlerle öldürülmüş bir kadın cesedine uyduruk bir isim vermişler. "Şahigül Buluş"? İsmi var cismi yok. Tek bir kare fotoğrafı yok. Hiçbir bilgi yok. Olayın nasıl ve kimler tarafından gerçekleştiğine dair en ufak bir ipucu yok. Ne tesadüftür ki ceset bir gün öncesinde verilen kayıp ilanından saatler sonra bulunuyor. Emniyet personeli kesik başlı kadının kimlik tespitini saniyesinde yapıyor. Çok ilginç. Kayıp başvurusu yapanlar hakkında tek bir cümle yok. Sırf kayda geçsin diye formaliteden haber yapılan bu tür cinayetlerin arka planında genellikte gerçekte nelerin olduğu gizleniyor. Belki de daha büyük suçların üzeri örtülmek isteniyor.  BU KADINLARI ORGANİZE SUÇLARDA KULLANIP  SONRA DA ÖLÜME Mİ SÜRÜKLÜYORLAR Organize çetelerin kirli düzeneklerinde sahipsiz, kimsesiz gördükleri kadınları kullanıp kullanıp ölüme sürükleyen paramiliter yapılanmalar sorgulanmalıdır: Bknz- Şaibeli kadın ölümleri, cinayetler, kayıp ilanları . Yıllarca iktidar ortakl...

48 yıl önce idam edilen devrimci kadın Leyla Kasım (1952-1974) Bağdat’ta lise öğrenimini tamamlayan Kasım, 20 yaşındayken Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) ile tanıştı ve onlara destek verdi. O dönemler özellikle Güney Kürdistan hassas bir dönemden geçiyordu. 1974’ün baharında Baas rejimi Kürtlere karşı savaş açmıştı.  Saddam rejimi Kürt ailelerini Bağdat’tan çıkarmaya başladı. Leyla, toplumsal eşitlik, kadın hakları ve Kürt sorunu üzerinde yoğunlaşıyordu. Leyla Kasım’ın Kürdistan Demokrat Partisi'ne üye olduğu dönemde, 11 Mart 1970'te Saddam Hüseyin ile Kürt lider Mela Mistefa Barzani arasında özerklik anlaşması yapılmıştı. Anlaşmaya göre; Güney Kürdistan'ın 3 vilayeti olacaktı. Erbil başkent olacak ve parlamento kurulacaktı. Merkezi Irak Hükümeti’nde 5 bakan ve başbakan vekili Kürtlerden atanacaktı. Kürtçe, ikinci resmi dil kabul edilecekti. Ancak, rejim bu anlaşmaya uymadı. İşgal harekatına başladı. Bu dönemde Leyla Kasım, Kürt halkının sesini dünyaya duyurmak amacıyla ...

Hugo Chavez İle Birlikte Bolivarcı Devrimin Başarısı 3 Eylül 2018  |   Siyaset Hugo Chávez yönetimindeki Bolivarcı devrimin her başarısını saymak gerçekten çok zor. Bu yüzden size liderin Venezuela, Latin Amerika ve dünya için miras bıraktığı öne çıkan sosyal başarıları anlatacağız. Yoksulluğun azalması: “Venezuela’da, çok yakında, sokakta yaşayan ya da fakir bir tane çocuk, bir tane terk edilmiş aile kalmayacak. Bu bizim devrimimizin en büyük amacı!”  diyerek amacını ortaya koydu, Bolivarcı devrimin lideri Hugo Chávez. Yoksulluğun azaltılması, nüfusun yiyeceğe, sağlık hizmetlerine ve eğitime ulaşımı, iş imkanları ve sosyal güvenlik hakkı, Venezuelalı liderin yönetiminin en temel amaçları oldu. 2012’de Venezuela, Latin Amerika ve Karayip Ekonomi Komisyonu’na göre Latin Amerika’daki en düşük üçüncü yoksulluk oranına sahipti.  Panorama Social de América Latina’ nın 2011 yılı    verilerine göre yoksul statüsündeki Venezuelalıların sayısı 27,8 olarak görülmekte...

ÇOCUK İSTİSMARCISI FUHUŞ ÇETELERİNİN GÜDÜMÜNDEKİ AİLE MAHKEMELERİ KARARLARI, EMNİYET/İSTİHBARAT SORUŞTURMALARI... via alismetamorphosis@gmail.com İftira, Yalan Tanıklık ve Gerçeğe Aykırı Bilirkişi Suçları Birbirine eklemlenen whatssapp gruplarıyla, Bylock ve türevi çıkar ağlarıyla toplumun kılcal damarlarına kadar sızan dezenformasyon bataklığında  kastingli, prodüksiyonlu, kurgulu, montajlı filmler çevirip  ortalığa servis ediyorlar.  [Dava dosyama yansıyan; " Kayıt dışı gelirimin hayli fazla olduğu, farklı bankalarda hesaplarımın olduğu " yönündeki aşağılık iftiralar iki yıl boyunca yapılan SED (Sosyo Ekonomik Durum) soruşturmaları ve bunlara eklemlenen İNTERPOL soruşturmaları neticesinde çürütüldü (İNTERPOL soruşturması bilgisi ara duruşmada Hakim'in kendi sözlü aktarımıdır). Kayıt dışı herhangi bir gelirimin olmadığı resmi makamlarca tespit edildi (Anadolu 19. Aile 2019/273)].  İftira (TCK.267-269. md.) Suç Üstlenme (TCK.270.md) Suç Uydurma (TCK 271.md) Yala...

Paramiliter siber çeteler ve yerellerdeki fuhuş çeteleriyle saldırıyorlar. Emniyet ve Yargıdaki uzantılarıyla koordine hareket ediyorlar. via alismetamorphosis.blogspot Özünü inkâr etmeyen bir Kürt olarak bana iyi bir ders verdiniz "Çocuklarından haber alamayan aileler, avukat yerine falcılara gidiyordu, hocalara gidiyordu… Anlıyordum adalet diye bir şey yok, kalmamış. " [ nupel ] Sanki "gizli bir el" biz Kürtlere aynı "kehanetleri" yaşatmak için durmadan çalışıyor... Yukarıda alıntıladığım ifade bana bir tarot falı olayını çağrıştırdı . 2017'de davalar başladığında ve oğlum Cem yine ellerimden kayıp gittiğinde bunun üstesinden nasıl geleceğimi düşünüp duruyordum... O zamanlar yakın arkadaşım olan Selda bir anda "bir tarotçu var her şeyi biliyor" dedi. Hayattaki genel duruşumda pozitivist biri olduğumu en başta yakınımdaki insanlar bilirler . Selda'nın bu yönlendirmelerinin ne başı bellidir ne sonu. Yine de ısrarına dayanamayıp pe...

via alismetamorphosis.blogspot SÜREKLİ OLARAK HEDEFTEKİ KİŞİYİ ZAN ALTINDA BIRAKACAK YAZIŞMALAR, SES VE GÖRÜNTÜLER ÜRETEREK ORTALIĞA SERVİS EDİYORLAR Feyk hesapları kullanan taşeron troller  (yüz algoritması hedefteki kişiyle uyumlu kadınlar)  ve tuzağa düşenler arasında intihara sürüklenenler ve şaibeli ölümlerle ortadan kaldırılanlar var.   [ Bknz  -  " İstanbul Maltepe Başıbüyük'te kafası kesik halde bulunan "Şahigül Buluş " ]   Yasa ve ahlak dışı dark/deep web piyasasında  eşlerini, sevgililerini kullananlar da oluyor. Bu insanların çoğu kimlik ve adreslerinin bulunamayacağını düşünerek kirli bir piyasadan maddi manevi kazanç elde ediyorlar. Oysa dijital dünyada bıraktıkları izler asla silinmiyor. Ulusaşırı siber çeteler ve yerellerdeki/kurumlardaki işbirlikçilerinin koordinasyonuyla yürütülen saldırılar  2011 yılından bu yana  otomasyona bağlandı. Kişileri zan altında bırakarak itibarsızlaştırmak bir sektöre dönüştü   Telefonla...

via alismetamorphosis.blogspot Hiç kimse  - ruh hastası değilse -  bir başkası aleyhindeki nitelikli iftira düzeneğine, yalancı şahitliklere bedavadan dahil olmaz - [ cui bono ilkesi ] -   Yıllardır zerrece dahlim olmayan işlerle anılmama sebep olan kişi ya da kişiler umuyorum hak ettikleri cezaları alırlar. Bariz bir açığını görmedikçe insanlara insan gibi muamele eden biriyim. Ne var ki selam verdiğim, insan yerine koyduğum, arkadaş zannettiğim herkese kefil olamam.  Küçük kazançlarla yoldan çıkanlarla tek tek uğraşacak değilim.  Bunu yapması gereken devlet birimleri bellidir..! İnternetli telefona geçildiğinden beri insanların idrak edemediği örtük siber saldırılar var. İzaha muhtaç birçok kör noktayı bugünkü bilgilerimizle gün ışığına çıkarabiliyoruz. Ama soru şu: Devlet nerede?... On beş yıldır e-devlete geçen bir sistemde bu açıklar öngörülemedi mi? Ya da 'hasımlara' yönelik ahlaksız/seviyesiz saldırılara göz mü yumuldu diye düşünmeden edemiyor insan...

Siyaset ve sermaye dünyasındaki çıkar ilişkileri öyle girift bir hale gelmiş ki kimin eli kimin cebinde belli değil... Belli ve mutlak olan bir şey var: filler tepişirken olan çimenlere oluyor, yani geniş halk kitlelerine... Bunların ne uçkur savaşları biter ne de sermaye savaşları... via alismetamorphosis.blogspot Kaset/Kumpas davasının en ağır mağduru Deniz Baykal F.Gülen'i aklamıştı FETÖ'nün "kaset kumpası" davası Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bazı eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internette yayımlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de sanıkları arasında bulunduğu davada karar açıklandı. Buna göre suç tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) İstihbarat Daire Başkanlığında şube müdürü olarak görev yapan Gürsel Aktepe, "siyasal hakların kullanılmasını engellemek", "konut dokunulmazlığını ihlal", "kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi" v...

Zenginler ve burjuva partileri işçi ve emekçilerin haklarını düşünmezler, onlar kapılarında sadık köleler isterler. Zenginler kârlarını arttırmaya odaklanır, burjuva partileri yandaşlık ilişkilerini sadakaya ve sadakate, dolayısıyla oya çevirmenin derdindedir...  Gerçek yurtseverler zorlu yaşam şartlarıyla mücadele edenlerin ve emekçilerin  yanında duranlardır. Bizleri yine biz düşünürüz:

via alismetamorphosis.blogspot Paramiliter yapılanmalara eklemlenen bir grup zengin züppe psiko-siber silaha dönüşen deepfake'lerle tanrıcılık oynuyor. Ses, yüz, beden algoritmalarının, "yabancı ikizi" dublörlerin ve fake hesapların kullanıldığı düzeneklerle yapılan psiko-siber saldırıların pilot uygulamalarını bizim üzerimizde deniyorlar. Hedefteki kişileri zan altında bırakmaya programlı saldırıların sonu yok. S osyal ağlardaki grupları konum tespiti ve dijital takip sistemleriyle paparazi gibi kullanan, itibarsızlaştırmayı sektöre çeviren çetelerin bu rahatlığı nereden geliyor? Sosyal ve fiziki çevrenizden insanlara, birbirine eklemlenen Whatsapp/Snapchat/Discord/Telegram gruplarına otomasyona bağlanmış gibi manipulatif bilgi ve belge servis ederek sizi istedikleri kılığa sokuyorlar. Birbirine eklemlenen networklere servis edilen manipulatif bilgi ve belgelerin tespit edilebilmesi, paylaşanlara da cezai müeyyidelerin getirilmesi gerekiyor. İnsan onur ve haysiyetiyle oy...