"Hiçbir önerme kusursuz bilgi iddiasında bulunamaz"

Milletin hassasiyetleriyle oynayan "üst akıl", yakın tarihin hiçbir döneminde milletin menfaatine işler yapmamıştır. Bulunduğumuz coğrafyanın kana bulanmasının, sefalete terk edilmesinin sebebi aramızda ruhunu kiralayanların varlığı ve bunların oynadığı üst akıldır. Necmettin Erbakan, Kaddafi ile görüşerek Libya'da iş yapan insanların zarara uğramasını engellemek için olağanüstü bir diplomasi örneği sergilemiş ve bunda da başarılı  olmuştu. Ne var ki, hamaset ve galeyan geleneği bu gerçeğin önüne geçmişti. Coğrafya kaderdir, ancak APTALLIK kader değildir. Her şeyi SİYAH ya da BEYAZ görmeye meyilli kör bakıştan kurtulmadığımız sürece bu APTALLIK sittin sene devam eder.  via elamidirius.blogspot "Birçok Müslüman için eleştiri ve hakaret arasında bir ayrım yok. " Aralık 29, 2019 İLAHİYATÇI YAZAR HİDAYET ŞEFKATLİ TUKSAL RÖPORTAJI tamamı için bknz. Siz, İslam’ı şiddetle bağdaştırabilenlerden misini...

"1977 Türkiye genel seçimlerinde Mardin milletvekili olarak parlamentoya girdi. 22 Aralık 1977'de Bülent Ecevit, İstanbul Florya semtinde bulunan Güneş Moteli'nde daha sonra 11'ler olarak anılacak Adalet Partisi'nden ayrılan bağımsız milletvekillerden Enver Akova, Ali Rıza Septioğlu, Mustafa Kılıç, Mete Tan, Tuncay Mataracı, Güneş Öngüt, Orhan Alp, Ahmet Karaaslan, Hilmi İşgüzar, Oğuz Atalay ve Şerafettin Elçi ile görüştü.  Şerafettin Elçi kurulan hükümette, 1978–1979 yılları arasında Bayındırlık Bakanı olarak görev yaptı.  Bakanlığı döneminde 'Türkiye'de Kürtler var, ben de Kürdüm' şeklindeki açıklamalarından dolayı Ankara Sıkıyönetim Mahkemesince 2 yıl 3 ay cezaya çarptırıldı. Yine Bakanlığı döneminde, "bazı Kürtleri işe aldı" diye  Yüce Divan'da yargılandı ve 2 yıl 4 aya mahkûm oldu . Bu cezalardan dolayı, otuz ayı aşkın bir süre cezaevinde kaldı. Bu cezaların bir sonucu olarak, 10 yıl kada...

Türkler kendilerine şunu sorsunlar: K ürtler neden bizimle birlikte yaşamak istesin ? Kürt ulusu kendisini yok sayan, Kürtlüğe dair unsurları sürekli aşağılayan bir zihniyetin baskısına niçin razı olsun? - Kürtlerin oy verdiği siyasi parti terörist ilan ediliyorsa, seçmenleri devletin en üst kademeleri tarafından kriminalize ediliyorsa, Kürtlerin oy verdiği Belediye Başkanları yargı kararı olmaksızın görevinden alınıyorsa, hapse atılıyorsa, hangi demokrasiden bahsediyorsunuz? - Panzerlerin çocukları ezmesi sadece bu ülkenin Kürt coğrafyasına görülen vaka-i adliyeden bir olay olarak kanıksanabiliyor. - 12 yaşındaki Uğur Kaymaz'ı vücudundan çıkan 13 kurşunla katledenler, siyasi iktidarların cezasızlık politikaları nedeniyle aramızda geziyorlar. - Kürt kimliğini ve buna bağlı siyasi görüşlerini kamuya açık mecralarda paylaşan kadınları, dijital manipülasyon ve fuhuş çeteleriyle çalışan ( bknz. ), çağın paramiliter gücü haline dönüşen Ayyıldız Hacker  bknz. reklamını ulusal bi...

Ülkedeki demokrasinin topal ördek manzaralarına dair notlar:  Eski CHP milletvekili Sinan Aygün'ün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı hedef alan iddiaları sonrası başlayan tartışmaya ilişkin, AKP cephesinde, "yargı kararının beklenmesi, iddiaların partili belediye meclis üyelerince takip edilmesi" kararlaştırıldı. AKP'li bir parti yöneticisi, yargı kararı kesinleşmedikçe, Yavaş'ın görevden alınma ihtimalinin "sıfır" olduğunu belirtirken, bunun nedenini şu ilginç benzetmeyle açıklıyor: "Ankara'ya kayyum, 3 bin voltluk elektriğe çıplak elle dokunmak gibi, anında kör eder, simsiyah yapar." *** Kürt nüfusunun yoğun olduğu şehirlerin seçilmiş belediye başkanlarını yargı kararı olmadan görevden alan siyasi güç, aynı muamelenin ana muhalefet partisi CHP Belediyesine yapılmasını "3 bin voltluk elektriğe çıplak elle dokunmak" şeklinde tabir ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) üçüncü büyük pa...